8
Sürgün
Kanlı yenilgiler üzerine Agustos 1864'de Çar'in kardesi Grandük Misel, yayinladigi fermanla bir ay içinde Kafkasya'nin bosaltilmasini, aksi halde kalan herkesin, harp esiri olarak Rusya'nin muhtelif mintikalarina sürüleceklerini bildirdi. Bunun üzerine vatandan Osmanli topraklarina sürgün basladi. Sürülenler Bulgaristan, Dobrica, Sirbistan, Arnavutluk, Suriye, Irak hatta Ürdün'e, genel olarak, durumu karisik olan yerlere yerlestirildi. Fakat Rusya kendisine sinir olan ve daha sonra kendisinin olabilecek yerlerde Kafkasyalilari istemiyordu. Bu yüzden 1876 Istanbul Konferensinda "Rumelide Çerkes göçmenlerin iskan edilmemesi" kararlastirildi ve en az 175.000 Kafkasyali ikinci sürgüne ugradi.Sürgünden sonra Kafkasyalilar Osmanli için "canla basla" çalistilar. Örnegin, Osmanlilarin (bilhassa Kafkas ordusunun) süvarilerinin büyük bir kismi Kafkasyaliydi ve savaslarda sayisiz yararliliklar gösteriyorlardi. Kafkasyalilarin bu kadar çalismasina ragmen, ne kadarinin sürüldügü kesin olarak söylenememektedir. Sürgün edilen Kafkasyalilar 500.000 ile 2.000.000 arasinda tahmin edilmektedir.Fakat resmi kayitlara göre 1855-1863 yillari arasinda 311.330 ve 1864 yilinda Eylül ayina kadar 283.000 kadar göçmen Varna ve muhtelif Karadeniz limanlarina geldi. Ayni resmi belgelerin (Takvim.-i Vekayi) 1281 tarihli sayisinda kis mevsiminden yaz ortalarina kadar toplam 299.068 kisinin geldigini yazmaktadir. Böylece en az 900.000'e yakin göçmen 1855-1864 yillarinda osmanli topraklarina gelmistir.
Bu yillara önce ve sonra gelen, yollarda ölen ve sayima girmeyenlerle, sürgün edilen Kuzey Kafkasyalilarin sayisinin bir milyonu astigi anlasilmaktadir. Osmanli Devleti ise göçmenlere hiç yardim etmemis, gidasizliktan, iklim degisikliginden ve salgin hastaliklardan binlerce Kafkasyali ölmüstür. Öyleki Trabzon Rus konsolosunun raporunda Batum'da, günde 7, Trabzon'da 180-250, Samsun'da 200 kisinin öldügünü bildirmistir. Çerkes koyleri 20-30 yil sonra "Çerkes Mezarlari" haline gelmistir. Ekonomisi tarima dayali olan Rusya ise Kafkasya, Ukarayna, Ortaasya, Urallar gibi bölgeleri sömürerek kendi kalkinmasini sagladi ve bu bölgelerin geri kalmasina neden oldu.
SÜRGÜNDEN SONRA KAFKAS-RUS-OSMANLI ILISKILERI:
Sürgünden sonra Kafkasya'da, Ruslar, kolonizasyon islerini her sömürgeci ülke gibi, "medenilestirme" olarak gösterdiler. Muhaceretteki Kafkasyalilar ise yurda dönüs isteklerini kaybetmediler ve Osmanli padisahlariyla bir Osmanli - Rus savasinda Kafkasya'da isyan çikartmak için anlastilar. Bu firsat 1877 - 1878 Osmanli - Rus savasinda çikti. Osmanlilar abhazya'da bir sasirtma harekatina girdiler ve kiyiya 3000-4000 Kafkasyaliyi çikarttilar. O sirada Kafkasyalilar bir kurultay toplayarak Abdurrahman Efendi'yi baskan seçtiler. Imamlarinin önderliginde 9 Mayis'ta Dagistan ve Çeçenistan'da, 12 Mayis'ta Kuban'da isyan çikti. Kafkasyalilar 20 yil önce gömdükleri tüfeklerini çikarttilar. Durum Ruslar açisindan ciddilesmisti. Fakat Osmanlilardan gerekli yardim gelmedigi için Adigelerin bir kismi ile Abhazlarin büyük bir çogunlugu Osmanli topraklarina sürüldü.
Bundan sonra 1905'e kadar "medenilestirme" hareketlerine karsi çikan küçük ayaklanmalar disinda önemli birsey olmadi. Bu siralarda dünya siyasetinde önemli degisikler oluyordu. XIX. yy.in sonlarina dogru Osmanlilarin üzerideki Ingiliz etkisi azalmisti. Bunun üzerine Osmanlilarin yeni hamisi gelismekte olan Amanya oldu. 1888'de Deutsche (Doçe) Bank Osmanli Imparatorluguna girdi ve Anadolu Demiryollarinin yapimini eline geçirdi. Osmanli ordusunun teskilatlandirilmasi Alman subaylarina verilmeye baslandi. Bunun üzerine 1907'de Rus-Ingiliz anlasmasi yapildi. 1909'da iktidara geçen Enver, Talat ve Cemal Pasalar Almanlarin hemen her istediklerini yaptilar ve Panslavizm'e karsi Pnaturanizm'i çikardilar. (Panturana Dagistan da giriyordu.)
Bu siralarda Kafkasya'da, 1905 Rus-Japon savasinda Rusya'nin yenilmesi firsat bilinerek bir isyan daha çikarildi ama bu da bastirildi. 1913'de egemenler halka ait genis arazilere el koydular. Bunun üzerine onbini askin Adige "Dzeliko" irmagi mevkiinde feodallerle ve onlari destekleyen çar ordusuyla çarpisti. Ayaklanmanin öndegelenleri Sibirya'ya sürüldü. Bu yillarda, devlet tarafindan "asi, hirsiz, haydut" diye adlandirilan, halkin Abrek dedigi kimseler Çarlik otoritesine karsi koyuyorlardi. Bunlar resmi yerleri ve zenginleri soyup, elde ettiklerini halka dagitiyorlardi.
I. Dünya savasinda Osmanli yöneticileri "romantik" hayalleri gerçeklestirmek üzere (Turan için) IV. Orduyu kurdular, fakat Kafkas cephesinde çesitli yenilgilere ugramaktan kurtulamadilar. Subat 1917'de baslayan devrim üzerine Rus ordusu çözülmeye basladi. Devrim üzerine 3 Mayis 1917'de Terekkale (Vladikafkas) de halk kurultayi toplandi ve bir icra organi (Birlesik Simali Kafkasya ve Dagisatn Daglilari Birligi Merkez Komitesi) kuruldu. 18 Eylül 1917'deki ikinci toplantida kurultay "Kuzey Kafkasya Milli Müessesan Meclisi" adini aldi ve Kuzey Kafkasyalilarin siyasi bir birlik teskil ettigine karar verildi. Kuzey Kafkasya merkez komitesi, 20 Kasmi 1917'de Rusya'dan ayrildigini ve bagimsiz bir devlet oldugunu ilan etti. resmi müesseselere, bankalara, okullara, vs. milli bir sekil verildi. Bundan memnun olmayan Kazaklar ve Ruslarla çestili çatismalar oldu. Güney Kafkasya'da ise Gürcü, Ermeni ve azerilerden olusan Transkafkas federasyonu kuruldu. Bu federasyonun savunmasi (milli kuvvetleri) yok gibiydi.
Brest-Litovsk anlasmasiyla Batum, Ardahan ve Kars'i Sovyetlerden alan Osmanlilar saldiriya geçtiler. Bunun üzerine 22 Nisan'da Transkafkas Federatif Cumhuriyeti bagimsizligini ilan etti. Almanlar ve Ingilizler Bakü'nün Osmanlilar tarafindan isgal edilmesini istemiyorlardi. (Çünkü kendileri Bakü'yü isgal etmek istiyorlardi.25) Bu yüzden Almanlar, kendi istegiyle, Gürcüstan'i "himaye" ettiler ve asker gönderdiler. Osmanlilarin Ermenistani isgali Ingiliz hareketini engelleyecegi için bu hareket Almanlar tarafindan tesvik edildi. Kuzey Kafkasyalilar ise Istanbul'a yardim istemek için bir heyet gönderdiler ve 11 Mayis 1918'de bir nota ile, bütün devletlere Kuzey Kafkasyanin bagimsizligini ilan ettirdiler. Bunu 26 Mayis'ta Gürcüstan, 28 Mayis'ta da Azerbaycan ve Ermenistan'in bagimsizliklarini belirtmeleri takip etti. Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti, bu üç devlete çesitli kereler konfederasyon teklif ettiyse de kabul edilmedi. 8 Haziran 1918'de Kafkas devletleri ve Osmanlilar arasinda iyi dostluk ve iyi komsuluk anlasmasi yapildi. Fakat bu sirada Osmanli ordusu Kafkasya'ya girdi. Ismail Berkok, Mithat Pasa ve Muzaffer beyler K. Kafkas yerli kuvvetlerini organizeye basladilar. Gürcüstan üzerinden ilerleyemeyen Osmanlilar, Azerbaycan üzerinden ilerlediler ve 15 Eylül'de Bakü'yü isgal ettiler. Sovyetler, Almanlarin savasi kaybetmeleri üzerine Osmanlilarla aralarindaki Brest-Litovsk anlasmasini feslettiklerine ve Osmanlilarin Kafkasyadan çikmalari gerektigini bildirdiler. Fakat 6 Ekim'de Derbent alindi ve 13 Ekim'de sehre Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti bayragi çekildi. Fakat Osmanlilar savasi kaybettiler ve Mondros antlasmasiyla Kafkasya'dan çikmak zorunda kaldilar. Bunun üzerine 17 Kasim'da Ingilizler Bakü'yü isgal ettiler. Ingilizlerin destegindeki Denikin'in isgal ettigi yerlerde 1919'da Inguslar, 1920'de Dagistanlilar isyan ettiler. Fakat bu isyanlar bastirildi. Sovyetler bu savaslarda Kafkasyalilari destekledi. Mart 1920'de Beyaz ordularin mukavemetleri kirildi ve Kizilordu bütün Kafkasya'yi isgal etti.
1917'de Çarlik Rusyasinin, 1923 (24)'de de Osmanli Imparatorlugunun yikilmasiyla, Kafkasyanin bu devletlerle iliskileri sona erdi.