Minimal

Kültürümüz

GÖKSUN FINDIKKÖYÜ

YAZI EKLE



YAZI EKLE - Misafir

Burdasın:
YAZI EKLE => Hikaye => Misafir

<-Geri

 1 

Devam->


mehmet (Ziyaretçi)
31.08.2009 10:21 (UTC)[alıntı yap]
İhtiyar Çigu Hasan, avludaki ağacın gölgesinde, biricik oğlu Tem ur için, inek derisinden ayakkabı dikiyordu. Bir ara köpek havlamasına basını kaldırdığında bir delikanlının çiti atladığını, avluya girmekte olduğunu gördü. Kalktı misafirini karşıladı.

- Hös geldin oğlum evime buyur.Misafir tedirgin:

- Hös bulduk... Öldürülmek üzere aranıyorum. Ne olur sakla beni!

- Gel, bu tarafa gel. Çabucak getirip duvara dayadığı, merdiveni göstererek devam etti. Yukarı çık oğlum, tavana. Oradaki didilmiş yünde saklanırsın. Korkma gelenleri ben görürüm.

Misafir tavana çıktıktan sonra Hasan, merdiveni aldı ve evin arkasındaki dikenliğe sakladı. Sonra da sağa sola bakindi. Kimseyi göremeyince misafirinin yanına döndü.

- Kimsin oğlum? Öldürülmek üzere arandığını söyledin ama kimseler yok görünürde. Korkma... Anlat bakalım ne oldu ?

- Atimi koşturuyor eğleniyordum. Kamçıyla atıma vurdu. Bu da bana vurması demekti.

- Dilini biraz farklı buluyorum oğlum. Ashuwa misin

- Evet.

- Bilirim, atınıza birinin vurması siz Ashuwalarca büyük bir hakarettir. Öldürdüğün kim?

- Kim olduğunu da bilmiyorum.İlk kez görmüştüm zaten. Köyünüze de ilk gelişim. Altsgu'nun düğünü için gelmiştim. Agu Altsgu'nun düğünü... Bu sırada köpek yine havlamaya başlayınca "Geldiler herhalde" diyen Hasan etrafa bakınmaya gittiğinde, köpeğin havladığı yönde, tepede, kalabalık bir grubun eve doğru yaklaşmakta olduğunu gördü. Az sonra öne geçip kapıyı açan bir kaç gencin arkasından, bütün kalabalık avluya girdi. Taşıdıkları sedyede yamçı örtülü biri vardı. Sedyeyi sessizce gölgelik bir yere bıraktılar. Hasan henüz; "Kim bu? Ne oldu"diye sormadan hem komsusu hem de iyi dostu Baz Habib yanına yaklaştı ve;

- Metin ol dostum. Hayatta olmayan şey yoktur, der. Biricik oğlunu Tem ur’u öldürdüler bu gün. Hasan, dizlerinin bağının çözüldüğühissetti ve olduğu yere çöktü. Baz son derece üzgün devam eder,

- Eh ne yaparsın "oğlu öleni oğluna ağlatma" derler. Bu gün senin basına gelen geçen yıl da benim basıma gelmişti. Bu şekilde Baz’ın teselliye çalıştığı Hasan hiç bir şey duymuyor, kulakları da uğulduyordu.

Bir an ağlamaklı oldu ve kendini kaybetti. Kendine gelir gelmez de " Kim yedi? Kim öldürdü oğlumu?" diye sordu. Bir delikanlı:

- Ashuwa’nin biriyle at oynatırken münakasaya tutusunca Ashuwa tabancasını çekip vurmuş. Eceli ondanmış ne yapabilirdik ki?

- Nereli nereden geliyor o Ashuwa? Bileniniz var mi?

- Kimse bilmiyor dedi başka biri.

- Bugün gelmiştir belki ama kazadan sonra kendini tanıtmadı kimseye. Hasan kuşkulu:

- Neden münakasa etmişler peki ?

- Kozca Dide’nin dediğine göre, Ashuwa Atina Tem ur’un kamçıyla vurmasını büyük bir hakaret saymış ve...

- Anladım, hepsini anladım, dedi Hasan sessizce...

Ölü sedirde üç gün üç gece bekletildi. Komsular durmadan ağlaştı.Hasan ise, kimseye görünmeksizin misafirine, yiyecekiçecek çıkarıyordu. Dördüncü gün ölü gömüldükten sonra köylü dağıldı. Fakat avluda toplanan Tem ur’un arkadaşları Ashuwa’yi aramak, bulmak öldürmek arzusundaydılar.

- Ashuwa’nin mutlaka ölmesi gerekiyor.Yakında bir yerdedir.Ormana saklanmıştır belki. Yolları tutmalı.

- Her yerde arıyoruz henüz elimize geçmedi.

- Buluruz nereye gidebilir ki..

- Sen onu kaybettin ama biz arkadaşları, oğlunun borcunu ödemeliyiz. Ben Tem ur’un öcü alınmadan rahat edemem. Bu gece sabaha kadar köprüyü gözetleyeceğim. Ya sen Sakır?

- Benim su Sohum’um evinin önündeki harabeye pek güvenim yok, oraya bakacağım.

Böylece delikanlılar anlaşıp dağıldığında yalnız kalan Hasan, misafirine azık hazırladı ve merdiveni getirip seslendi.

- İn artik oğlum, yalnızım, kimse yok.

- Bunu da al, yolda yersin, diyerek azığı yanına gelen misafire verdi. Sonra tepeye tırmanan gençleri göstererek devam etti.

- Öldürdüğün gencin arkadaşlarının dediklerini duymuşundur. Sen bu yoldan ayrılmadan git. Kimseye görünmeden ana yola çıkmanı sağlar, sonra da sağ salim yoluna devam edersin. Haydi yolun açık olsun.

Misafir eğildi ve saygıyla Hasan’ı selamladı ve tek kelime söylemeksizin, karanlıkta tarif edilen yola koyuldu.
QaJcRkLZsUilrZx (Ziyaretçi)
17.08.2012 23:12 (UTC)[alıntı yap]
It is somehow great when you find a write-up that is not only infvamrtioe but fun. I will bookmark Fort Hood Trial of Major Hasan | Killeen Fort Hood Real Estate News. I have been looking for ideas about this subject matter for days and yours is the best I have found. I really liked your posting.
lc1c6k4k (Ziyaretçi)
30.12.2014 12:39 (UTC)[alıntı yap]
Seitseme4n vuotta on toasian je4rkytte4ve4 luku; mine4 en -ikine4- keste4isi olla jonkun nalkuttavan akan hf6ykytette4ve4ne4 te4llaisessa maailmassa (jossa apuakaan ei miste4e4n tilanteeseen saisi) kokonaista 7 vuotta putkeen.. huuh... painajaista! Tosin minun parisuhteeni eive4t ole yleense4 keste4neetke4e4n kovin kauan, edes silloinkaan kun olisin itse mielelle4ni viele4 jatkanut, joten en osaa toisaalta edes kuvitella, millaista mahtaa olla saman akan kanssa elelle4 noin kauan ja katsoa kun se pe4ive4 pe4ive4lte4 vaan rupsahtelee.- Vortac

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 7
Bütün postalar: 17
Bütün kullanıcılar: 1
 
Bugün 95 ziyaretçi (106 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol